Borsa İstanbul’da 2025’in 2. Yarısı: Fırsatlar mı, Riskler mi?

Serkan T.

Mali Müşavir & Bağımsız Denetçi

Tarih

10.07.2025

Okuma Süresi

4 dk

Türkiye ekonomisinde son iki yılda yaşanan dönüşüm, sadece makro göstergeleri değil, yatırım davranışlarını da kökten değiştirdi. Uzun süre düşük faiz, aşırı kredi genişlemesi ve yapay döviz baskısıyla şekillenen ortam, 2023 sonrasında yerini “normalleşme” değil, daha doğru ifadeyle “gerçekleşme” dönemine bıraktı.

Bu gerçekleşmenin en görünür etkisi Borsa İstanbul’da hissediliyor. Çünkü artık şirketlerin hikâyelerinden çok, finansal tablolar konuşuyor.

Politika faizi %50 seviyesinde. Enflasyon yüksek ama yönü aşağı. Kur baskısı büyük ölçüde kalktı, TL gerçek değerini arıyor. Bu makro koşullar, spekülatif fiyatlamaların değil, temellere dayalı yatırımların önünü açıyor.

Artık yatırımcı, “bu hisse ucuz mu?” diye sormuyor sadece.
Sorması gereken şu:

“Bu şirket gerçekten ne üretiyor? Ne kazanıyor? Sürdürülebilir mi?”

İşte tam bu noktada bilgi, sezgiden daha değerli hale geliyor.
Bir şirkete yatırım yapmadan önce şu soruları mutlaka sorun:

  • İş modeli sürdürülebilir mi?
  • Son üç yılın finansalları ne anlatıyor?
  • Nakit yaratıyor mu, yoksa sadece ciro mu büyüyor?
  • Sektöründe rekabet gücü ne durumda?

Bu soruları sormayan yatırımcı, kısa vadeli kazançlar uğruna büyük kayıplara açık hale gelir.

Göz önünde olmayan birçok şirket, sağlam bilanço yapısı ve sürdürülebilir kârlılığıyla dikkat çekiyor. BIST 100 dışında işlem gören bu hisseler, çoğu zaman yatırımcıların ilgisini çekmiyor.

Ancak gerçek şu ki:

  • F/K oranı düşük,
  • Net nakit pozisyonu güçlü,
  • Borçluluk oranı kontrol altında olan,
  • Temettü ödeyen,
  • Ve ihracat yapan şirketler…
    …sessizce büyüyor.

Popüler olanı değil, değeri olanı aramak gerekir. Bu şirketleri bulmak için grafik değil, bilanço okumanız gerekir. Ve bu beceri öğrenilebilir. Kendinizi geliştirmekten çekinmeyin.

Borsa sabırsızları değil, stratejisi olanları ödüllendirir. Kimi yatırımcı fiyat düşünce panikler, kimi yükselince geç kalmış hisseder. Oysa kazananlar, duygularla değil, sistemle hareket eder.

Bir yatırımcının yol haritası şunları içermelidir:

  • Hangi sektörleri takip edeceği
  • Hangi şirketleri neden izlediği
  • Alım-satım kararlarını hangi kriterlere göre verdiği
  • Ve tüm bunları düzenli gözden geçirme disiplini

Bu bir seviye meselesidir.
Ve o seviye ancak kendinizi eğiterek ulaşılır.

Sonuç: Yatırım Bir Yolculuktur, Bilgi Rehberiniz Olmalı

Borsada herkes kazanmak ister, ama herkes öğrenmeye istekli değildir. Kazananlar çoğu zaman daha fazla bilenler değil, bilmediğini fark edip çalışanlardır.

Ekonominin yönü ne olursa olsun… Faiz yüksek, kur oynak, enflasyon zorlu… Tüm bu ortamda sizi ayakta tutacak tek şey, sağlam bilgi ve gerçekçi bir yatırım yaklaşımıdır. İyi bir yatırımcı olmak için önce iyi bir gözlemci, sonra iyi bir analizci olmanız gerekir.

Son olarak; Yatırım yapmadan önce öğrenin. Öğrenmeye devam edin. Çünkü sermayeniz kadar, zihniniz de risk altındadır.

Sepet
Twitter Instagram Youtube